Canım sevgilim bugün ayrılığımızın ilk günü
Yürüyen, kocaman, açık bir yarayım şimdi
Rüzgar değdikçe sızlıyor kanıyor her yanım
Nasıl ölesim var anlatamam ama
Senden başka birşeyle öldüremiyorum kendimi
Bundan bir yıl önce Taksimde o muhallebicide
Yine susarak başlamıştık herşeye
Tek kelime etmeden buyurmuştuk hayatlarımızın içine
Herşey başladığı gibi bitiyordu.
Tek kelime etmeden vedalaşıyorduk işte
Bugün ayrılığımızın ilk günü sevgilim
Sanırım artık bende bittim
Bugün bir ayrılığın ilk günü sevgilim
Bugün ölmezsem bir daha hiç ölmem eminim
Bir ayrılığın ilk günü ölmeyenler bir daha ölmezler bilirim.
Bugün ayrılığımızın ilk günü sevgilim
Sana mutluluk huzur saadet,
Kendim için Allah’tan sabır dilerim.
Bugünde ölmezsem bir daha hiç ölmem eminim.
Bir ayrılığın ilk günü ölmeyenler bir daha ölmezler bilirim
Sanırım birşey yok aramızda
Acırım aşksız yıllarımıza
Bundan böyle eksik her yanımızla
Yaşarız yaşarız yaşlanırız…
Başımıza gelmesi imkansız diye düşündüğümüz şeyleri yaşamakla geçiyor hayat.
Aşk önce damardan giriyor,
Sonra burnundan getiriyor insanın
En yakışıklı çağlarında kanıyor her yanın
Filmin sonu hiç değişmiyor
Sarılmamış yaralarla doluyor her yanın
Bugün ayrılığımızın ilk günü sevgilim
Ölüyorum acıdan kendimde değilim.
Sokaklarda yalnız yürüyemem ben
Sabahların kör karanlıklarında kalkıp işede gidemem artık
Yemek yiyemem, televizyon izleyemem, uyuyamamki sensiz
Sen olmadan hiç sinemaya dahi gitmedimki ben
Bugün ayrılığımızın ilk günü sevgilim
Çaresiz, hareketsiz, ölmeye yakın bir uçurumun dibindeyim
Bütün cümlelerimi senin için kurmuştum ben
Yeni bir cümle daha kuramam
Bütün sevmelerimi senin için kullanmıştım
Şimdi kimi seveceğimi bilemem
Ne adım geliyor aklıma ne annem
Ne huzur diliyorum artık kendim için ne aydınlık
Seyrelip tükenen dokunuşlar
Uzayan kırılgan sessizlik
Aramızda duran tedirgin, tuhaf yabancılık
Sanıyorum biz şimdi gerçekten ayrıldık
Bugün ayrılığımızın ilk günü sevgilim
Sana mutluluk, huzur, saadet
Kendim için Allah’tan sabır dilerim
Bugünde ölmezsem bir daha hiç ölmem eminim
Bir ayrılığın ilk günü ölmeyenler
Bir daha ölmezler eminim
Sanırım birşey yok aramızda
Acırım aşksız yıllarımıza
Bundan böyle eksik her yanımızla
Yaşarız, yaşarız, yaşlanırız…
SU GİBİ
Hoşgeldin gülüm su gibi ömrün olsun
Yangınlarıma sular yağdırdın
Damla damla söndüm serinledim
Onar onar saydığım kayıp yıllarımı onardın
Saat saat bulunduğum meçhulden gün yüzüne çıktım
Günler gördüm yüzünde
Gönlümün kapılarını sana açtım
Çalmadan gir içeri diye
Adıyorum sana
Onca kırık aşktan sonra arta kalanımı
Temize çekiyorum sende bütün yalanlarımı
Senin aşktaki kadrini bilmek için
Önce kadersiz aşklardan geçmeli insan
Eksiltip yoran bütün ayrılıklar
Kavuşmalara giden yollara çıkar
Vefai mozada gülmeyi, gülhanede unuttuğum
Garip bi zamanda çıka geldin
Hoşgeldin yitirilmiş sevgililer köyü coğrafyama
Hoşgeldin bir daha seversem namerdim sokağına
Hoşgeldin gülüm su gibi ömrün olsun
Hoşgeldin gülüm su gibi ömrün olsun
Sefalar getirdin mutluluk bizim olsun
Sefalar getirdin mutluluk bizim olsun
Hoşgeldin gülüm su gibi ömrün olsun
Hoşgeldin gülüm su gibi ömrün olsun
Sefalar getirdin mutluluk bizim olsun
Sefalar getirdin mutluluk bizim olsun
Bitti dediğim yerden başlıyorsun
Dindi artık dediğim yerden oluk oluk kanıyorsun
Beni en iyi sen tanıyor
Sen anlıyorsun
Ne hoş geliyor ne hoş gülüyorsun
En güzel renkleri komşu kızların
Gözlerinde gördüğüm
Solgun sarı bir zamanda çıka geldin
Hangi yollardan uğradın durağıma
Hoşgeldin yitirilmiş sevgililer cografyama
Hoşgeldin bir daha seversem namerdim sokağıma
Ağlama kıyamam su gibi bahtın olsun
Ağlama kıyamam su gibi bahtın olsun
Ben sensiz yapamam dünyaya ahtım olsun
Ben sensiz yapamam dünyaya ahtım olsun
Hoşgeldin gülüm su gibi ömrün olsun
Hoşgeldin gülüm su gibi ömrün olsun
Sefalar getirdin mutluluk bizim olsun
Sefalar getirdin mutluluk bizim olsun
Hoşgeldin gülüm su gibi ömrün olsun
Hoşgeldin gülüm su gibi ömrün olsun
Sefalar getirdin mutluluk bizim olsun
Sefalar getirdin mutluluk bizim olsun
HER ŞEY VATAN İÇİN
Her şey vatan için
can için canan için
Göz kırpmaz can veririz
Bir karış toprak için
Affet beni anne geri dönemedim diye kızma bana
sakın ağlama diyecem biliyorum dinlemeyeceksin
Bir tanecik oğlunu nasıl topraga vereceksin
hele bir sil göz yaşını beni dinle
bu işe aslında en cok sen sevineceksin
hani hep kızardınya kılmıyorsun okumuyorsun diye
he heyy
Oğlun Peygamber efendimize komşu oldu anne
hani hep kızardınya kılmıyorsun okumuyorsun diye
bu işe aslında en cok sen sevineceksin sen sevineceksin Anne
Bak baba başın öne eğilmesin üzülme ağlama
Bu yolda dönmekte vardı şehit olmakta
Bu millet yüzyıllardır böyle böyle yaşar
Biz bunu Biliyoruz ve biz böyle yaşamayı seviyoruz
şimdi sen keşke ben Kıbrıs’tan dönmeseydimde
Sen Hakkari’den dönseydin diyorsun
Fevri davranıyorsun baba
Şu an evlat acısıyla konuşuyorsun
Neler kacırdıgını bilmiyorsun baba
He bu arada belki inanmıyacaksın belki bana
Dedemle tanıştım burda Çekez Ali
Hani şu gelibolu tabiyasından
sen ölüm sana hiç yakışmadı diyorsunya
Dedem bizede bu yakışır diyor hep bana
Her şey vatan için
can için canan için
Göz kırpmaz can veririz
Bir karış toprak için
Çocuklar sana emanet Ayşe
Kadınım dünyam sevdigim herşeyim
Çocular sana emanet bundan böyle
belki şimdi bana biraz kızarlar
Babam neden bırakıp gitti diye
Çocuk işte aklı ermezki şehadet mertebesine
Babalar gününde babama götür onları
ogün babama baba desinler
Biraz daha akılları ermeye başladıgında anlatırsın
Benim babam bir kahramandı desinler
Biraz daha büyünce anlat onlara olanları
Benim babam bir kahramandı desinler
Sana gelince gülüm biliyorum yüreginin yangınlarındasın
25 yaşında 2 cocukla bir başına kalmışlıgına kırgınsın
Şimdiye kadar bir yüzünü güldüremedim biliyorum
Sana alabildigim bir alyansım var sadece parmagında
Şimdi giderken sana ülkemin topragında büyüyen
Bütün çicekleri bırakıyorum doya doya kokla
Bütün nehirleri ırmakları veriyorum sana kana kana iç
Havayı doya doya içine çek
özgürce korkmada gez dolaş yaşa
hepsinin bedeli ödendi nasıl olsa
Arkadaşlarım Hasan Osman Hüseyin
Oglu beni şimdi rahatta dinleyin
Babamın cigara parasını
kardeşim Nuri’nin gönül yarasını
Okula başladıgında bizim oglanın
okul çantasını eksik etmeyin
Bana gelince beni merak etmeyin
Ara sıra burda oldugumu unutup
Gözleriniz beni arasada
kahvede okeye dördüncüyü bulursunuz nasıl olsa
buralarda yer kırmızı gök beyaz
Göğsümüz yedi kat yerin üstünde
Arslanlar yatagında başımız arşıalada Elhamdülillah!!!
Her şey vatan için
can için canan için
Göz kırpmaz can veririz
Bir karış toprak için
ER MEKTUBU
O elinde tuttuğun zarf
bir ihanet anında örülmüştür
Ve zarfın içindeki kağıt
er mektubudur görülmüştür
Doğum günüm bu gün 3 Aralık
Ve şafak karanlık
Bu mektubu sana yazıyorum anne
Dün sevdiğimle ayrıldık
Son mektubuymuş bana yazdığı
Bir daha yazmayacakmış
Demek sevda ayrılığa bir ay dayanırmış
Ve asker ocağında terkedilmek de varmış
Bu mektubu sana yazıyorum anne
Bu gün doğum günüm 3 Aralık
Ve şafak karanlık
3-5 nöbetindeydim dün gece
Bir şarjörün boşluğunda içtim son sigaramı
Ve yorgan gibi üstümü örttü kar siperde
Sabaha karşı biraz içim geçmiş
Hayalin gözümün önüne geldi anne
Kızkardeşimi de verdiğinden beri sevdiğine
Bir ben bir de sen kaldın geriye
Üzülme anne üşümüyorum
Bekliyorum elim tetikte
Bekliyorum memleketi ve seni
Ve artık beklemiyorum beni beklemeyen sevdiğimi
Beklemiyorum yüreğimi ve aşkımı
Soğuk siperde yalnız bırakan sevgiyi
Ve bekliyorum anne elim tetikte
Eğer girerse menzile vurup öldüreceğim
Hem aşkı hem sevgiyi
Geçen gece karakolu bastılar
Kurşunlar yağmur gibi yağdı üzerimize
Garip gelecek belki sana ama
Ortalık bayram yeri gibi oldu anne
Biliyormusun o an hiç korkmuyorsun
Herkes kendini bir sipere atıyor
Ve gecenin karanlığında kurşun yerine
Işıl ışıl yıldızlar yağıyor sanki üzerimize
Ve ölüm bile aklımıza gelmiyor anne
Canlar canlar gidiyor
Gidiyor canlar
Ve kimbilir ne zaman bahar
Uğur Arslan
VEFA
VEFA
Vefa nedir bilir misin?
Bir tebessüme bin gözyaşı feda etmektir vefa
Dostu posta değişmemek
Dostun hakkına ilişmemektir vefa.
Önce ben demekten kurtarıp benliğini
Dünyadan temizlenip
Başka bir dünya aşkına bu dünyayı unutmaktır vefa.
Gün gelip, bir lokma dahi olsa
Ekmeğini yediği adamı satmaz vefa
Bilir ki; bu gün adam satan yarın vatan satar.
Satmakla unutmakla olmaz
Her hatırasına sahip çıkar vefa.
Sevgidir,
Şartsız, hesapsız sonu olmayan bir sevgidir vefa
Sevdiğinin hatasına dahi sahip çıkmaktır.
Sahipsiz doğrular,
Sahipli hatalardan daha fazla acı çekerler
Sahipsiz kapanmayan bir yaradır vefa.
Karagümrük Yanıyor
Aslında işin aslı şöyle hakim bey
Aslı’yı ilk gördüğüm gün başlıyor işin aslı
Aslı birgün benim nacizane kaptan şoförlüğünü yaptığım
56 Chevrolet taksiye biniyor
ve “Karagümrük’e” diyor bana
Karagümrük o dakika gönlümün başkenti, başımın tacı, ruhumun
ilacı oluyor.
Delikanlıya yakışmaz, yolculuk esnasında en ufak bir rahatsızlık ya da edepsizlik etmiyorum.
Yalnız indiği evi, yolu, sokağı, kapıyı mıh gibi aklıma çakıyorum
“Oğlum” diyorum bizim chevrolete
“Bu kapıyı unutma
Birgün ilk bu kapıda gelin arabası olacaksın”
Sorup soruşturup, bulup buluşturup en nihayetinde Aslı’yı
istetiyorum.
Ama gel gelelim kızın üvey anası kızı bir türlü vermeye
yanaşmıyor.
İkinci kez istetiyorum.
Bu kez üvey abi “bizde taksici esnafına kız yok” diyor
Allah’ın hakkı üçtür.
“Anam seni de yorduk ama hadi bir kez daha iste” diyorum
Kapı anamın yüzüne bir kez daha kapanıyor
“Oğlum bu işin aslı yok” diyor.
Bakkalın çırağı Osman’ın eline bir mektup sıkıştırıp
Aslı’ya gönderiyorum
“Kaçar mısın benimle” diyorum “kaçarım” diye cevap yazıyor
Mübarek Cuma gününe anlaşıyoruz
Hani yalnız gitmeyeyim bizim Rıdvan’ı da çağarayım diyorum
Rıdvan beline babadan kalma altıpakları takıp gelmiş
“Oğlum Rıdvan bu ne” diyorum.”Ne olur ne olmaz abi sen sür”
diyor.
Sürüyorum
Açıl ey Karagümrük ben geliyorum
Karagümrük yanıyor polis beni arıyor
Karagümrük yanıyor herkes benden biliyor
Ben suçsuzum diyorum kimse beni duymuyor
Bunu bir tek sevdiğim bir de allah biliyor
x3
Aslı diyorum Aslı ne oluyor
Ne oluyor demeye kalmadan polis kapıyı çalıyor
Polis kapıyı çalıyor
Polis içeri giriyor
Memur bey diyorum kız reşit kendi isteğiyle geldi
Memur bey “tamam” diyor “kıza bişey dediğimiz yok
Ama Karagümrük yanıyor
Kızı kaçırmasına kaçırıyorsun da
Karagümrük’ü niye yakıyorsun be evladım”
Aslı bu ne diyor diyorum
Aslı hiç bişey demiyor
Meğer bizim Aslı kaçarken telaşlala yemeği ocakta unutmuş
Yemek yanmış tutuşmuş
Sonra perdeler tutuşmuş
Sonra ev tutuşmuş
Sonra karagümrük tutuşmuş
Veryansın etmiş bizim üvey kaynana sokaklarda
Taksici ramazan kızı kaçırdı mahalleyi de ateşe verdi diye
Nihayetinde attılar beni nezarete
Tez vakit sonra mahkeme günü geldi
Hakim aslıya sordu
“Kızım seni bu adamı kaçırdı”
“Evet hakim bey”
“Mahalleyide bu adamı yaktı”
“Ee evet hakim bey”
Ne eveti Aslı
Nikah kıymıyoruz Aslı
Ne eveti
Meğer üvey anayla üvey abi baskı yapmışlar evde kıza
Evide mahalleyide Ramazan yaktı diyeceksin diye
7 Yıl Bayrampaşa’da geçer geçmesine de
Yalandan 7 yıl yatmak 70 yıl gibi delir kanı deliye
Birkaç güne kalmadı
Koptu kafamın belkayışı
Dedim ki kendi kendime
Ben buradan kaçarım
Gider bu kez harbiden Karagümrük’ü yakarım
Şimdi hepiniz merak ediyorsunuz dimi hakim bey
Yaptım mı yapmadım mı diye
Yaptım
Bayrampaşadan kaçtım
Önce gidip üvey abisinin Balat’taki kahvesini
Daha sonra da üvey annesinin yeni aldığı evi benzin döküp
Yaktım
Şimdi hakim bey cezam neyse çekerim
İçerde de iyi hali bozmam sizi temin ederim
7 Yıl değil 70 yıl bile olsa
Paşa paşa yatarım
Karagümrük’ü yakarım
Sonra girer paşa paşa yatarım hakim bey
Paşa paşa yatarım
Karagümrük yanıyor polis beni arıyor
Karagümrük yanıyor herkes benden biliyor
Ben suçsuzum diyorum kimse beni duymuyor
Bunu bir tek sevdiğim birde Allah biliyor