Âdemoğlu şu dünyaya gelince,
Yeni açmış güle benzer misali.
Anasından doğup kırkı çıkınca,
Kalaylanmış taşa benzer misali.
Mushaf alıp hocasına varınca,
Destur alıp mektebinden dönünce,
On yşından on beşine girince,
Yen’aşlama dala benzer misali.
Yirmisinde kara sakal getirir,
Otuzunda bağdaş kurmuş oturur,
Kırk yaşında sohbetleri yetirir,
Önü bendli göle benzer misali.
Ellisinde kara sakal bozarır,
Altmışında dinlenmekten haz alır,
Kalbi dıkızlanır, aklı azalır,
İçi çürük koza benzer misali.
Yetmşinde deve gibi mozular,
Sekseninde ilik, kemik sızılar,
Doksanında yol göründü gaziler,
Gazel olmuş güle benzer misali.
Pir Sultan’ım bunu böyle buyurdu,
Müminleri Hak kendisi kayırdı.
Yüz yaşında talan geldi savurdu,
Uçup gider kuşa benzer misali.
Divana Kalsın (Ben De Şu Dünyaya)
Ben de şu dünyaya geldim giderim
Kalsın benim davam divana kalsın
Muhammed Ali’dir benim vekilim
Kalsın benim davam divana kalsın
Yorulan yorulsun ben yorulmazam
Derviş makamından ben ayrılmazam
Dünya kadısından ben sorulmazam
Kalsın benim davam divana kalsın
Ben de vekil ettim Bari Hüda’mı
O da kulu gibi zulüm ede mi
Orda söyletirler bir bir adamı
Kalsın benim davam divana kalsın
Mümin müslim döşürür de cem olur
Anda sınık yaralara em olur
Kara taş erir de safi mum olur
Kalsın benim davam divana kalsın
Pir Sultan Abdal’ım dünya kovandır
Giden adil beyler kalan avamdır
Muhammed divanı ulu divandır
Kalsın benim davam divana kalsın
Yeşil Ördek Gibi Daldım Göllere
Gel seninle ahd-ü aman edelim
Ne sen beni unut ne de ben seni
İkimiz de bir ikrarı güdelim
Ne sen beni unut ne de ben seni
Aman kaşı keman elinden aman
Sürdük safasını etmedik tamam
Ehli irfan içre olduğum zaman
Ne sen beni unut ne de ben seni
Hem saza mailem hem de sohbete
Hem sana mailem hem de devlete
Aşkın ile düştüm diyar gurbete
Ne sen beni unut ne de ben seni
Yarimin cemali güneşle mahı
Sana aşık olan çekmez mi ahı
Getir and içelim Kelamullahı
Ne sen beni unut ne de ben seni
Abdal Pir Sultan’ı çektiler dara
Düşmüşem aşkına yanarım nara
Bakın hey erenler şu giden yara
Ne sen beni unut ne de ben seni
Pir Sultan Abdal
Yetişemedim (Ay Geçti Yıl Geçti)
Bir dostun peşine düştüm ezelden
Ay geçti yıl geçti yetişemedim
Bilmem benim çilem ne zaman biter
Ay geçti yıl geçti yetişemedim
Ben bir hayal kurdum kendi kendime
Aklım ermez bu dünyanın fendine
Gitmek istiyorum kendi dengime
Ay geçti yıl geçti yetişemedim
Şah’ım arşa çıkmış yeri zordadır
Her zaman bakarım gönlüm yardadır
Kul hakkın’yemişler emek zaydadır
Ay geçti yıl geçti yetişemedim
Garez etti bana içimde atiş
Sordum sual ettim bu nasıl gidiş
Yüze gülüp geçti dedi uç yetiş
Ay geçti yıl geçti yetişemedim
Pir Sultan’ım içerimde köz yanar
Ancak dost eliyle bu ateş söner
Şerbet ver sevdiğim içerim yanar
Ay geçti yıl geçti yetişemedim
Dostum Dostum
Her ne cevreylesen üstüme almam
Bana şirin gelir dillerin dostum
Hercai olana meylimi vermem
Kış ola tutula yolların dostum
Meyil vermem müraiye şaşkına
Özün yetir bir kamile pişkine
Ali’yi seversen pirin aşkına
Gel dola boynuma kolların dostum
Ağyar olan ayıbını bildirir
Sağ yar olan Hak mizanın buldurur
Engel girmiş gonca gülün yoldurur
Dök zülfün yüzüne tellerin dostum
Umarım onmasın benden ayıran
Bağa nadan girmiş sevdiğim uyan
Kula dulda ise Allah’a ayan
Senden ayrılalı ağlarım dostum
Abdal Pir Sultan’ım gülüm yolmuşlar
Şu benim yarime nice kıymışlar
Umarım dünyaya malın vermişler
Sensiz şu dünyayı neylerim dostum
Ilgıt Ilgıt Esen Seher Yelleri
Ilgıt Ilgıt Esen Seher Yelleri
Doğru Gelir Doğru Gider Mi
Hakkın Emri İle Çürüyen Canlar
Bin Yıl Yerde Yatsa Çürür Mü
Pazarlık Mı Olur Adil Dükkanda
Mevl-i Muhabbetim De Kaldı Yar Sende
Bu Divan Olmazsa Ulu Divanda
Dost Benim Sualim Verir Mi
Bahçede Açılmış Yar Gonca Güller
Gülün Figanından Sefil Bülbüller
Aşuktan Maşuğa Da Sarılan Kollar
Bin Yıl Yerde Yatsa Çürür Mü
Abdal Pir Sultan’ım Da Kalbi Zar Olan
Döner Mi Sözünden Gerçek Yar Olan
Senin Gibi Aht-ı Sadık Yar Olan
Verdiği İkrardan Döner Mi
Çıktım Seyreyledim Ben Şu Alemi
Çıktım seyreyledim ben şu alemi
Bana bir kanlı zalimden oldu
Kendi dilim ile buldum belayı
Sabır edemedim dilimden oldu
Güzeller karşıyaya yayını yaymış
Herkes sevdiğini gönülden sevmiş
Erenlerin sözü yolsuzu kesmiş
Yolsuz ağlar bana yolumdan oldu
(Ağlar yolsuz bana yolumdan oldu)
Pir Sultanım sen kuluna ne ettin
Şah sultanım sen kuluna ne ettin
Herkes ne ettiyse kendine etti
Evrildi çevrildi turnalar öttü
(Turnam ağlar bana tenimden oldu)
Pir Sultan Abdal
Beni Görüp Yüzün Öte Dönderme
Beni görüp yüzün öte dönderme
Yine gitmez meylim sendedir sende
Yıkıp hilal kaşlarını indirme
Günah sende değil bendedir bende
Şeker vardır dudağında dilinde
Arzumanım kaldı gonca gülünde
Sen bir padişahsın hükmün elinde
Senin ile davam sendedir sende
Sensiz çıkıp şu yaylayı yaylamam
Engeller içinde sırrın söylemem
Çok günah işledim inkar eylemem
İk’ellerim kızıl kandadır kanda
Nice beyler ile gezdim yoruldum
Kan bulanık aktım aktım duruldum
Sencileyin çok güzele vuruldum
Dahi senin sevgin candadır canda
Pir Sultan Abdal’ım böyle deyiptir
Aşıklar güzeli seve geliptir
Bir güzel sevmeyle kanlı m’oluptur
Kellem terkidedir yandadır yanda