Menüler kısmından ayarlayınız.

Pir Sultan ABDAL Şiirleri-5

Âdemoğlu Şu Dünyaya Gelince

Âdemoğlu şu dünyaya gelince,
Yeni açmış güle benzer misali.
Anasından doğup kırkı çıkınca,
Kalaylanmış taşa benzer misali.

Mushaf alıp hocasına varınca,
Destur alıp mektebinden dönünce,
On yşından on beşine girince,
Yen’aşlama dala benzer misali.

Yirmisinde kara sakal getirir,
Otuzunda bağdaş kurmuş oturur,
Kırk yaşında sohbetleri yetirir,
Önü bendli göle benzer misali.

Ellisinde kara sakal bozarır,
Altmışında dinlenmekten haz alır,
Kalbi dıkızlanır, aklı azalır,
İçi çürük koza benzer misali.

Yetmşinde deve gibi mozular,
Sekseninde ilik, kemik sızılar,
Doksanında yol göründü gaziler,
Gazel olmuş güle benzer misali.

Pir Sultan’ım bunu böyle buyurdu,
Müminleri Hak kendisi kayırdı.
Yüz yaşında talan geldi savurdu,
Uçup gider kuşa benzer misali.

Divana Kalsın (Ben De Şu Dünyaya)

Ben de şu dünyaya geldim giderim
Kalsın benim davam divana kalsın
Muhammed Ali’dir benim vekilim
Kalsın benim davam divana kalsın

Yorulan yorulsun ben yorulmazam
Derviş makamından ben ayrılmazam
Dünya kadısından ben sorulmazam
Kalsın benim davam divana kalsın

Ben de vekil ettim Bari Hüda’mı
O da kulu gibi zulüm ede mi
Orda söyletirler bir bir adamı
Kalsın benim davam divana kalsın

Mümin müslim döşürür de cem olur
Anda sınık yaralara em olur
Kara taş erir de safi mum olur
Kalsın benim davam divana kalsın

Pir Sultan Abdal’ım dünya kovandır
Giden adil beyler kalan avamdır
Muhammed divanı ulu divandır
Kalsın benim davam divana kalsın

Yeşil Ördek Gibi Daldım Göllere

Gel seninle ahd-ü aman edelim
Ne sen beni unut ne de ben seni
İkimiz de bir ikrarı güdelim
Ne sen beni unut ne de ben seni

Aman kaşı keman elinden aman
Sürdük safasını etmedik tamam
Ehli irfan içre olduğum zaman
Ne sen beni unut ne de ben seni

Hem saza mailem hem de sohbete
Hem sana mailem hem de devlete
Aşkın ile düştüm diyar gurbete
Ne sen beni unut ne de ben seni

Yarimin cemali güneşle mahı
Sana aşık olan çekmez mi ahı
Getir and içelim Kelamullahı
Ne sen beni unut ne de ben seni

Abdal Pir Sultan’ı çektiler dara
Düşmüşem aşkına yanarım nara
Bakın hey erenler şu giden yara
Ne sen beni unut ne de ben seni

Pir Sultan Abdal

Yetişemedim (Ay Geçti Yıl Geçti)

Bir dostun peşine düştüm ezelden
Ay geçti yıl geçti yetişemedim
Bilmem benim çilem ne zaman biter
Ay geçti yıl geçti yetişemedim

Ben bir hayal kurdum kendi kendime
Aklım ermez bu dünyanın fendine
Gitmek istiyorum kendi dengime
Ay geçti yıl geçti yetişemedim

Şah’ım arşa çıkmış yeri zordadır
Her zaman bakarım gönlüm yardadır
Kul hakkın’yemişler emek zaydadır
Ay geçti yıl geçti yetişemedim

Garez etti bana içimde atiş
Sordum sual ettim bu nasıl gidiş
Yüze gülüp geçti dedi uç yetiş
Ay geçti yıl geçti yetişemedim

Pir Sultan’ım içerimde köz yanar
Ancak dost eliyle bu ateş söner
Şerbet ver sevdiğim içerim yanar
Ay geçti yıl geçti yetişemedim

Dostum Dostum

Her ne cevreylesen üstüme almam
Bana şirin gelir dillerin dostum
Hercai olana meylimi vermem
Kış ola tutula yolların dostum

Meyil vermem müraiye şaşkına
Özün yetir bir kamile pişkine
Ali’yi seversen pirin aşkına
Gel dola boynuma kolların dostum

Ağyar olan ayıbını bildirir
Sağ yar olan Hak mizanın buldurur
Engel girmiş gonca gülün yoldurur
Dök zülfün yüzüne tellerin dostum

Umarım onmasın benden ayıran
Bağa nadan girmiş sevdiğim uyan
Kula dulda ise Allah’a ayan
Senden ayrılalı ağlarım dostum

Abdal Pir Sultan’ım gülüm yolmuşlar
Şu benim yarime nice kıymışlar
Umarım dünyaya malın vermişler
Sensiz şu dünyayı neylerim dostum

Ilgıt Ilgıt Esen Seher Yelleri

Ilgıt Ilgıt Esen Seher Yelleri
Doğru Gelir Doğru Gider Mi
Hakkın Emri İle Çürüyen Canlar
Bin Yıl Yerde Yatsa Çürür Mü

Pazarlık Mı Olur Adil Dükkanda
Mevl-i Muhabbetim De Kaldı Yar Sende
Bu Divan Olmazsa Ulu Divanda
Dost Benim Sualim Verir Mi

Bahçede Açılmış Yar Gonca Güller
Gülün Figanından Sefil Bülbüller
Aşuktan Maşuğa Da Sarılan Kollar
Bin Yıl Yerde Yatsa Çürür Mü

Abdal Pir Sultan’ım Da Kalbi Zar Olan
Döner Mi Sözünden Gerçek Yar Olan
Senin Gibi Aht-ı Sadık Yar Olan
Verdiği İkrardan Döner Mi

Çıktım Seyreyledim Ben Şu Alemi

Çıktım seyreyledim ben şu alemi
Bana bir kanlı zalimden oldu
Kendi dilim ile buldum belayı
Sabır edemedim dilimden oldu

Güzeller karşıyaya yayını yaymış
Herkes sevdiğini gönülden sevmiş
Erenlerin sözü yolsuzu kesmiş
Yolsuz ağlar bana yolumdan oldu
(Ağlar yolsuz bana yolumdan oldu)

Pir Sultanım sen kuluna ne ettin
Şah sultanım sen kuluna ne ettin
Herkes ne ettiyse kendine etti
Evrildi çevrildi turnalar öttü
(Turnam ağlar bana tenimden oldu)

Pir Sultan Abdal

Beni Görüp Yüzün Öte Dönderme

Beni görüp yüzün öte dönderme
Yine gitmez meylim sendedir sende
Yıkıp hilal kaşlarını indirme
Günah sende değil bendedir bende

Şeker vardır dudağında dilinde
Arzumanım kaldı gonca gülünde
Sen bir padişahsın hükmün elinde
Senin ile davam sendedir sende

Sensiz çıkıp şu yaylayı yaylamam
Engeller içinde sırrın söylemem
Çok günah işledim inkar eylemem
İk’ellerim kızıl kandadır kanda

Nice beyler ile gezdim yoruldum
Kan bulanık aktım aktım duruldum
Sencileyin çok güzele vuruldum
Dahi senin sevgin candadır canda

Pir Sultan Abdal’ım böyle deyiptir
Aşıklar güzeli seve geliptir
Bir güzel sevmeyle kanlı m’oluptur
Kellem terkidedir yandadır yanda

 

 

 

 

 

.

 

 

 

.