Menüler kısmından ayarlayınız.

Ozan Arif Şiirleri

Gönül

Yeter, yeter gönül yeter, senden çektigim.
Avuca sigmadin, ele sigmadin,
Ömür boyu gözlerimden döktügüm,
Yagmura sigmadin, sele sigmadin.

Gönül seninle gitmek zor ismis,
Seni adim, adim gütmek zor ismis,
Seninle yolculuk etmek zor ismis,
Daglara, taslara, yola sigmadin.

Sen yoldas degil de esir aradin,
Esirin de oldum kusur aradin,
Emellerin için asir aradin,
Mevsime sigmadin, yila sigmadin.

Sen bitmedin ben artik bittim,
Sazimla beraber pesinden gittim,
Onuda derdine âmade ettim,
Perdeye sigmadin, tele sigmadin.

Hizmet ettim sana hizmet herseyle,
Sonunda gocattin ARIF’i böyle
Destan mi yazmadim siir mi söyle
Kaleme sigmadin, dile sigmadin.

Ozan Arif

Sürgün

Üç gardaştık bir zamanlar üç gardaş,
O toprakta, sen zindanda, ben sürgün.
Aklımıza gelir miydi hiç gardaş?
O toprakta, sen zindanda, ben sürgün.

Aynı aşkla dolu idi içimiz,
Bu vatanı sevmek idi suçumuz,
Bir kaderin kurbanıyız üçümüz,
O toprakta, sen zindanda, ben sürgün.

Yıllar oldu onu yolcu edeli,
Sen hapise ben sürgüne gideli,
Demek buymuş bu sevdanın bedeli,
O toprakta, sen zindanda, ben sürgün.

O çiçekti hain eller kuruttu,
Şehid edip omuzlarda yürüttü,
Seni zindan beni gurbet çürüttü
O toprakta, sen zindanda, ben sürgün.

Kendimden çok size gönlüm üzülür,
Sofralarda elim kolum çözülür,
Lokma gelir boğazıma dizilir,
O toprakta, sen zindanda, ben sürgün.

O şehittir ‘şehit’ diye anayım,
Lakin sana çarem yok ki sunayım,
Sen bana yan ben de sana yanayım,
O toprakta, sen zindanda, ben sürgün.

Mümkün değil bu düzenle barışmak,
Bize düşen aynı yolda yarışmak,
Ahrete mi kaldı gardaş görüşmek
O toprakta, sen zindanda, ben sürgün.

Kader hala bize böyle bağ olsun,
Düşmanların yürekleri yağ olsun,
Ne yapalım vatan millet sağ olsun
O toprakta, sen zindanda, ben sürgün.

Arif der ki bu çileler bu ahlar,
Belki bize bu çilede felah var,
Kul bilmesin bizi bilen ALLAH var,
O toprakta, sen zindanda, ben sürgün…

Ozan Arif

Ah Kafa

Bu dünyada zevk sefa
Bir devran sürmek varmış.
Ulan kafa ah kafa,
Bugünü görmek varmış.

Vatan dedim,yurt dedim,
Vatandan sürgün yedim
Tek doğru ben mi idim
İpe un sermek varmış.

Hey gidi aptal hey hey
Bak yaşıyor paşa bey
Neyimiş de yolsuz köy
Köprüsüz ırmak varmış.

Bu işler nene bırak
Kel başa şimşir tarak
Ot gibi yaşayarak
Murada ermek varmış.

Şu ömrüm bile bile
Baştan sona hep çile
Rüşvet ile torpile
Kafayı yormak varmış

Bugünleri bilip de
Türkiye’de kalıp da
Bir yolunu bulup da
Anap’a girmek varmış.

Kaç tane ozan gelmiş,
Çoğu aç sefil ölmüş
Ozanlık iş değilmiş
Bu sazı kırmak varmış.

Eloğlu davul çaldı
Başbakan kızı aldı
Ben saz çaldım ne oldu
Davula vurmak varmış.

Ozan Arif kes burda
Günaha girme bir de
Biliyorsun mahşerde
Hesap da vermek varmış.

Ozan Arif

BABO!
Ben köylü vatandaşım,
Kim benim dostum babo?
Bu ne hırs bun ne hışım?
Sesimi gıstım babo.

Kiminiz bana güler
Kiminiz aptaldır der
Baştaki efendiler
Ben size küstüm babo.

Damarda kanım kurban
Şerefim şanım kurban
Devlete canım kurban
Sizedir kastım babo…

Ne oruç ne söfür,
Din iman sizde sıfır
Ağzıma geldi küfür
Yine de sustum babo…

Seçimde reye-meye
Geldiniz bizim köye
Ben sizi adam diye
Bağrıma bastım babo…

İstemem sevmeyin lo..
Baştan da savmayın lo..
Kapıdan kovmayın lo…
Toz diye üstüm babo…

İşime zor dediniz
Ürüşvet istediniz
Ben ektim siz yediniz
Soyuldu postum babo…

Devletin malı sizin
Kaymağı balı sizin
Küpünüz dolu sizin
Boş benim testim babo…

Yapılan ne bak hele
Patlarsın güle güle
Köyümde yok yok ula
Büstüm var büstüm babo…

Anarşist çıktı bir de
Onlarla girdim derde
Üstelik hapislerde
Az mı kan kustum babo?

Ozan Arif

Gurbet Bayramları

Bu kaçıncı bayram vatandan uzak,
Saya saya usandım ben bıktım ben.
Umutlar karlı dağ hayaller kızak
Kaya kaya usandım ben bıktım ben.

Hayal meyal köyüm gelir gözüme,
Mübarek gün ateş düzer özüme,
Dertlerimi dert ortağı sazıma
Diye diye usandım ben bıktım ben.

Bayramlarda seni aziz vatanım,
Daha başka türlü arzular canım,
Heyhat…Hasret benim bayram mintanım
Giye giye usandım ben bıktım ben.

Çaresizlik kement, geçer boynuma,
Ayrılık balyozla vurur beynime,
Boyun büküp ellerimi koynuma
Koya koya usandım ben bıktım ben.

Gurbet beni toprağıyla taşıyla,
İyi tanır iyi her karışıyla,
Yollarını gözlerimin yaşıyla
Oya oya usandım ben bıktım ben.

Her bayram her bayram ‘Allah-u Ekber ’
Kulaklarım ezan sesini bekler,
Lakin çan sesinde acı gerçekler
Duya duya usandım ben bıktım ben.

İşte o gerçekler biner sırtına,
ARİF’in içinde kopar fırtına
Elin vatanında elin şartına
Uya uya usandım ben bıktım ben.

Ozan Arif

YOK
Bu dava tertemiz bu dava tektir,
Bu davada leke, benek olmak yok.
Ülkücü dediğin çelik demektir,
Uzamak, kısalmak sünek olmak yok.

Neşemiz, tasamız kederimiz bir,
Biz Nesl-i Asım’ız kaderimiz bir,
Teşkilat, doktrin liderimiz bir,
Kıvırmak, yamulmak, dönek olmak yok.

Konulduğu kaptan sızanlar gibi,
Yaptığını yıkıp bozanlar gibi,
Kucaktan kucağa gezenler gibi,
Herkesin öptüğü yanak olmak yok.

Onun bunun ağzı ile öpülüp,
Nefis için bunca hizmet tepilip,
Arı olma sevdasına kapılıp,
Mikrop saçan sivri sinek olmak yok.

Lideri nerede Ülkücü orda,
Arif de sizinle aynı kararda,
Davamıza kurban, koç olmak var da,
Sütünü deviren inek olmak yok.

Ozan Arif