Nâbi
Osmanlı şiiri naat türünün sayısı net olarak belirlenemeyecek kadar çok örneğini ihtiva eder. 17. yüzyılın hikmetli şairi Nâbi’nin [1642-1712] bu eserinin ilham kaynağı ise mukaddes beldelere yaptığı bir yolculuktur.
Na’t
Sakın terk-i edebden kûy-ı mahbûb-ı Huda’dır bu
Nazargâh-ı ilâhîdir makâm-ı Mustafa’dır bu
Felekde mâh-ı nev Bâbu’s-selâm’ın sîne-çâkidir
Bunun kandîli cevzâ, matla’-ı nûr-i ziyadır bu.
Habîb-i Kibriya’nın hâb-gâhıdır fazîletde
Tefevvuk-kerde-i Arş-ı Cenâb-ı Kibriya’dır bu.
Bu hâkin pertevinden oldu deycûr-ı Adem zail
Âmâdan açdı mevcudat dü-çeşmin tûtîyâdır bu.
Mürâât-i edeb şartıyla gir Nâbî bu dergâha
Metaf-ı kudsiyândır cilve-gâh-ı enbiyâdır bu.
Nabi