ŞİİR HAYATTIR
Gafil Gezme Şaşkın
Gafil gezme şaşkın bir gün ölürsün
Dünya kadar malın olsa ne fayda
Söyleyen dillerin söylemez olur
Bülbül gibi dilin olsa ne fayda
Bir gün seni götürürler evinden
Hakkın kelamını kesme dilinden
Kurtulmazsın Azrailin elinden
Türlü türlü yolun olsa ne fayda
Sen söylersin söz içinde sözün var
Çalarsın çırparsın oğlun kızın var
Şu dünyada üç beş arşın bezin var
Tüm bedesten senin olsa ne fayda
Kul Himmet Üstadım gelse otursa
Hakkın kelâmını bile getirse
Dünya benim deyip zapta geçirse
Karun kadar malın olsa ne fayda
Kul Himmet
**************
Ah Edeyim (Diyar-ı Gurbette)
Diyar-ı gurbette Cezayir'lerde
Eller bayram etsin ben ah edeyim
Ağ gerdan üstünde siyah tellerde
Teller bayram etsin ben ah edeyim
Kırmızı güllerin dalları yerde
Mevlam uğratmasın kimseyi derde
Yaz bahar ayında bulanık selde
Seller bayram etsin ben ah edeyim
Kırmızı güllerin yanıp tütende
Virane bahçede bülbül ötende
Salınıp sevdiğim yola gidende
Yollar bayram etsin ben ah edeyim
Kısmet olur ben sılaya varırsam
Sağ selamet hak selamın verirsem
Vadem yeter gurbet elde ölürsem
Çöller bayram etsin ben ah edeyim
Sefil Kul Himmet'im dert bana yeter
Bunca sefalatim sevdiğim beter
Yüce dağbaşında menemşe biter
Dallar bayram etsin ben ah edeyim
Kul Himmet
Eğer Din Bâbından Haber Sorarsan
Eğer din bâbından haber sorarsan
Söyle kelâmını bildir efendim
Sual eyle ihsân olsun kelâmlar
Bilemezsem hâlim nedir efendim
Bir günün farzını on yedi bildim
Yiğirmi sünneti üç vitir kıldım
Sualine cevap vermeye geldim
Veremezsem döv de öldür efendim
Sabah dört öğlen on belli beyândır
İkindi sekizdir deme ziyândır
Akşam beş yats'on üç vitir tamamdır
Bunu da böylece kıldım efendim
Altmış altı er kaleyi boyladım
Altı yüz teravihi hesap eyledim
Ben bir divaneyim böyle söyledim
Buncağız kusura kalma efendim
Kıyas et meydandan geri kalırım
Aç gözünü sana hoca olurum
Bir yıllık namazı ezber bilirim
Var senden kaçan kördür efendim
Beş bin yüz yirmi farzıdır heman
Yedi bin iki yüz sünnettir tamam
İncil'le Zebur Hak delili Kur'an
O da bir sırdır ermen efendim
Seyyid gibi sen secdeye oturmuş
Köylü sana yağlı pilav getirmiş
Bana sen de neden sual sorarsın
Balı kıymağı da yersin efendim
Sözü m'olur sencileyin özü çürüğün
Yüzün görme yüzü gözü buruğun
La bak aşağı indirmişsin sarığın
Korkarım başında güldür efendim
Herhalde ilerü gelemez deyü
Sualime cevap veremez deyü
Kul Himmet ile baş edemez deyü
Korkarım el sana güler efendim
Kul Himmet
Sabahın Seher Vaktinde
Sabahın seher vaktinde
Ali’yi gördüm Ali’yi
Eğildim niyaz eyledim
Ali’yi gördüm Ali’yi
Arslanı gördüm Meşhed’de
Kırk mum yanar bir şişede
Yedi iklim dört köşede
Ali’yi gördüm Ali’yi
Cennet kapısında duran
Hayber’in kilidin kıran
Kafire zülfikar çalan
Ali’yi gördüm Ali’yi
Çiskin dağlar başı çiskin
Kul Himmet’im oldu küskün
Cümle yerden erden üstün
Ali’yi gördüm Ali’yi
Kul Himmet
Seyyah Olup Şu Âlemi Gezerken
Seyyah olup şu âlemi gezerken
Dest edip cihanı gezen geldin mi
Şu garip başımdan aldın aklımı
Aklımı başımdan alan geldin mi
Her ne ister isen açık bazanım
Dost aşkına ben derimi yüzerim
Hayalinde gönül eğler gezerim
Dermansız yaramı saran geldin mi
Aşkın küresinde yüreğim pişti
Korkarım araya engel karıştı
Şahı Merdan Ali geldi yerişti
Gizli sırlarıma eren geldin mi
Naz etme sevdiğim nazın vakti mi
Gönül seyyah eder gezer iklimi
Bir güzel sevmişim alır aklımı
Hemi alıp hemi veren geldin mi
Kul Himmet Üstadım aklımı aldı
Serimi onulmaz sevdaya saldı
Dahi bir kaç sözüm bekaya kaldı
Dünyada ahrette yaran geldin mi
Kul Himmet
Altının Kadrini Sarrafı Bilir
Altının kadrini sarrafı bilir
Açılmaz dükkanlar pazar mı ola
Salını salını sevdiğim dilber
İrakipler hile sezer mi ola
Seyreyledim yanağının alını
Ememedim leblerinin balını
Ayağına giymiş sırça nalını
Sevdiğim salınıp gezer mi ola
Yüce yüce yerlerine çıkınca
Ak ellere al kınalar yakınca
Sevdiğimin dal boynuna bakınca
Aşığın bağrını ezer mi ola
Yüce yüce yaylaları yaylasam
Her güzelin bir ismini söylesem
Yalvarıp yakarıp gönlüm eylesem
Göğsünün bendini çözer mi ola
Kul Himmet Üstadım kendi halinde
Bir güzel sevmişim halkın dilinde
Katipler oturmuş kalem elinde
Sevdiğim ismini yazar mı ola
Kul Himmet
Dünya İle Bir Pazarlık Eyledim
Dünya ile bir pazarlık eyledim
Ne virane ne harabe ne şendir
Seyrettim de bir dükkâna uğradım
Ne çarşıdır ne bedesten ne hardır
Sırr-ı surullahtır âleme inene
Dedim harfim manasını duyana
Çiçeğe uğradım kokusu bana
Ne bağdadır ne bağbandır ne güldür
Bir makam seyrettim ya kim gelecek
İkrarsızlar kıyamete kalacak
Bir gerçek harfim var mana alacak
Ne mezheptir ne imandır ne dindir
Yed’iklim çar köşe kilidi birdir
Ana akıl ermez bir gizli sırdır
Sorarsan dünya ana misaldir
Ne ağızdır ne burundur ne dildir
Kitabın kalbinde olur mu ilan
Ümmet-i billah da Ali’ye ayan
Doluyu bu demde elime sunan
Ne âdemdir ne insandır ne kuldur
Kul Himmet’im bu manadan al imdi
Alamazsın bir gerçeğe sor imdi
Senede bir kere doğdu dolandı
Ne ülkerdir ne yıldızdır ne gündür
Kul Himmet
Bad-ı Sabaya Sorsunlar
Bad-ı sabaya sorsunlar
Canan illeri kandedir
Görenler haber versinler
Canan illeri kandedir
Zikrederim aklım ermez
Yürek kaynar taşar durmaz
Görenler de haber vermez
Canan illeri kandedir
Bir bahrım kaynayup taştım
Mevce vurup hadden aştım
Diyar-ı gurbete düştüm
Canan illeri kandedir
Derviş Himmet eder ahi
Göz yaşı döker günahı
Acap görür mü ol mahı
Canan illeri kandedir
Kul Himmet