Menüler kısmından ayarlayınız.

Ercişli EMRAH ŞİİRLERİ-2

Kekillerin Neşte Neşte

Zülüflerin rişte rişte
Aklım aldın bir görüşte
Ya hurisen ya ferişte
Gel ki sarılalım Selbi

Zülüflerin tutum tutum
Arasına güller katım
Bir gece sarılım yatım
Gel ki sarılalım Selbi

Zülüflerin burma burma
Sallanıp karşımda durma
Ölürsem sen kanlım olma
Gel ki sarılalım Selbi

Zülüflerin deste deste
Topla sal al yanak üste
Naz olmaz sevecen dosta
Gel ki sarılalım Selbi

Zülüflerin lüle lüle
Düştük yine dilden dile
Emrah gitse gelmez yola
Gel ki sarılalım Selbi

Ercişli Emrah

Seyrana Düştü

Çarşamba gününde seher vaktında
Gözüm bir ala göz ceylana düştü
Ataşlı okunu vurdu bağrıma
O da yandı sinem amana düştü

Çıktı bin naz ile göründü bize
Maral tek avcısın düşürdü düze
Buhağın altından tuş geldi göze
Top yop zülüfleri gerdana düştü

Emrah kimse yarın bu kadar öğmez
Âşık olan zorbalara baş eğmez
Arası meydandır uc uca değmez
Aklım o meydanda seyrana düştü

Ercişli Emrah

Yüz Bin Mihnet İle Bir Bağ Becerdim

Yüz bin mihnet ile bir bağ becerdim
Yemedim meyvesin el aldı gitti
Ağlar gözyaşımı Ceyhun eyledim
Çalkandı dünyayı sel aldı gitti

Yüz bin dert çekmişim bin dahi gerek
Çok ömür ister ki bir dahi görek
Yarim elden aldı o zalim felek
Hoyrat dost bağından gül aldı gitti

Nazlı yarin kem haberi gelüptür
Dostlar ağlar düşmanlarım gülüptür
Dediler ki dertli Emrah ölüptür
Kimi kazma kürek bel aldı gitti

Ercişli Emrah

Ben Bir Siyah Arap Olsam

Ben bir siyah arap olsam
Giysem karayı karayı
Yitirdim nazlı yarimi
Bulsam arayı arayı

Irak yollar yakın olsa
Her güzelde hakkım olsa
Dostum Lokman Hekim olsa
Sarsam yarayı yarayı

Darı düşürsem ardıma
Bir ateş düştü yurduma
Benim unulmaz derdime
Bulsam çareyi çareyi

Emrah’ım da okur yazar
Hak kalemin kimler bozar
Ayna almış perçem dizer
Zülfün tarayı tarayı

Ercişli Emrah

Dedim Dedi

Seherde uyanmış gözleri mahmur
Dedim sarhoş musun söyledi yoh yoh
Ağ elleri boğum boğum kınalı
Dedim bayram mıdır söyledi yoh yoh

Dedim inci nedir dedi dişimdir
Dedim kalem nedir dedi kaşımdır
Dedim on beş nedir dedi yaşımdır
Dedim daha var mı söyledi yoh yoh

Dedim duman nedir dedi aynımda
Dedim zulüm nedir dedi boynumda
Dedim gül memeler dedi koynumda
Dedim ver ağzıma söyledi yoh yoh

Dedim pişen nedir dedi zulümdür
Dedim zulüm nedir dedi ölümdür
Dedim Emrah nedir dedi kulumdur
Dedim satar mısın söyledi yoh yoh.

Ercişli Emrah

Bugün Dört Güzelin Seyrine Vardım

Bugün dört güzelin seyrine vardım
Biri gelme dedi biri gel dedi
Dedim aşık olup size dem edem
Biri çalma dedi biriğ çal dedi

Birisinin adı Ayşe’dir Ayşe
İkisinin adı Nergis Menevşe
Biri dedi gelin salah ateşe
Biri salma dedi biri sal dedi

Sefil Emrah eder burda kalayım
Bu fena derdime derman bulayım
Her yanaktan bir çift buse alayım
Biri alma dedi biri al dedi

Ellerin Kırılsın Hey Naşi Hoyrat

Ellerin kırılsın hey naşi hoyrat
Sana kimler dedi boz menevşeyi
Nazik eller ile devşir cemeyle
Ak sinen üstüne diz menevşeyi

İki suna gördüm indi bu bağa
Onlar sayesinde bağa nur yağa
Derer deste eder sokar yanağa
Aşk ile devşirir kız menevşeyi

Menevşe gül kokar dostun bağından
Lale rengi gelir al yanağından
Taramış zülfünü dökmüş sağından
Zülüfleri değer yüz menevşeyi

Menevşe açılır bahar yaz olur
Niçin boynun eğri ömrün az olur
Seni devşirenin gamı şaz olur
Sıdk ile devşirip diz menevşeyi

Nice Süleyman’lar tahta erişti
Tahta erişmedi bahta erişti
Emrah’ım bir fena vakte erişti
Dahi kokamayız biz menevşeyi

Göz Düşer (Nar Danesine)

Ezel bahar yaz ayları gelende
Döküldü güzeller yar hanesine
Yiğit de güzelden nasip alanda
Maşallah dediler bir tanesine

Güzeller içinde bir cana benzer
Dili şeyda dişi mercana benzer
Koynunda memeler fincana benzer
Göz düşer Selvi’nin nar danesine

Güzeller dizildi yoldan geçmeye
Bir güzel eğildi suyun içmeye
Sarraflar yığıldı kıymet biçmeye
Bin tümen yetmedi yar sinesine

Sefil Emrah eydür karadır bahtım
Bahar seli gibi kaynadım aktım
Anamı atamı yurdum bıraktım
Katıldım Selvi’nin bar hanasina

Hey Ağalar Dad Gaziler

Hey ağalar dad gaziler
Dağa kar düştü kar düştü
Gurbet ilde yad ülkede
Yada yar düştü yar düştü

Gidin deyin anasına
El değmesin sunasına
Han Selvi’nin sinesine
Bir çift nar düştü nar düştü

Emrah’ım gamdan seslendim
Karlı dağlara yaslandım
Emek verdim bağ besledim
Güle har düştü har düştü

Sehernen Uğradım Göl Kırağına

Sehernen uğradım göl kırağına
Sonam beni gördü yüzmege durdu
Kanadını çaldı suyun (y) üzüne
Cığa tellerini düzmege durdu

Men gettikçe sonam geldi ırağa
Yandı kara bağrım döndü firağa
Huri tek silkindi çıktı kırağa
Humar gözlerini süzmeğe durdu

İstedim kendimi bu göle atam
Elimi uzatıp yavruyu tutam
Bir hayal eyledim sarılıp yatam
Vefasız göynümü üzmege durdu

Emrah şahin aldı elden laçını
Yel estikçe töker bele saçını
Arzuhal eyledim visal baçını
İnci dişlerini yüzmege durdu

Ercişli Emrah

Sen De Mi Var

Başı boz dumanlı dağlar
Serin yeller sende mi var
Eteğinde yeşil bağlar
Kızıl güller sende mi var

Yükseğinde kuşlar döner
Enginine kervan konar
Yiğit olan ata biner
Böyle kullar sende mi var

Sefil Emrah perde perde
Kendi elinle düştün derde
Bülbülün uçtuğu yerde
Öten diller sende mi var

Ercişli Emrah

Bizim Sahraların Başı

Bizim sahraların başı
Pare pare duman şimdi
Kavuşması bir hoş olur
Ayrılması yaman şimdi

Gülün çevresi har m’ola
Çektiğim ah ü zar m’ola
Acap bizi sorar m’ola
O kaşları keman şimdi

Arasam yari bulurdum
Yoluna kurban olurdum
Bir gün görmesem ölürdüm
Gör n’eyledi zaman şimdi

Ördek çalkanır göllerde
İsmim söylenir dillerde
Kalmışım gurbet illerde
Dağlar başı duman şimdi

Benim aşnam şimdi çıkar
Çıkar da yollara bakar
Emrah’ı odlara yakar
Boyu serv-i revan şimdi

Ercişli Emrah

Bir Nazenim Bana

Bir nazenin bana gel gel eyledi
Varmasam incinir varsam incinir
O nazik elinden ince belinden
Sarmasam incinir sarsam incinir

Kaşları mihraptır gözleri harami
Lisanından döker Tanrı kelamı
Gelir bin naz ile verir selamı
Almasam incinir alsam incinir

Nereden nereye sevdim o yari
Ateş-i hicranı yandırdı narı
Emrahi der şunda giden nigarı
Sevmesem incinir sevsem incinir

Ercişli Emrah

Dinleyelim Dağ Başında Figanı

Dinleyelim dağ başında figanı
Görelim ne demiş o Leyla Leyla
İkimiz de oturalım diz be diz
Biz de hu diyelim hu Leyla Leyla

Felek çakmağını üstüme çaktı
Beni bu unutulmaz derde bıraktı
Vücudum şehrini odlara yaktı
Yandım ateşime su Leyla Leyla

Felek kemendini eyledi çengel
Yara varam desem koymuyor engel
Ölürsem sevdiğim üstüme sen gel
Gözün yaşı ile yu Leyla Leyla

Daim dilimizde Hakk’ın kelamı
Uğra dost yanına eyle selamı
İsmimi sorarsan Emrah gulamı
Daim aklımızda o Leyla Leyla

Ercişli Emrah

Çarşamba Gecesi Çeşme Başında

Çarşamba gecesi çeşme başında
Gözüm bir alagöz ceyrana düştü
Ataşlı okunu vurdu bağrıma
O da yandı canım amana düştü

Gözel çok gözeldi hem ehli-dildi
Sıdk’ınan say saydı göynümü bildi
Başını buladı (salladı) gözünen güldü
Gül budandı gonca gümüna düştü

Bir bölük sonalar inmişler düze
Sırma kaftan elvan görünür göze
Buhağın altından tuş geldi bize
Ay-gızıl memeler gerdana düştü

Emrah kimse yarin bu değer öğmez
Zora gelse de zorbaya bağ eğmez
Arası meydandır uç uca değmez
Aklım o meydanda seyrana düştü

Esme Seher Yeli Esme

Esme seher yeli esme
Değer tellere tellere
Bozulsun fikrimin bendi
Akar ellere ellere

Yardan ayrılan yüz gülmez
Sayrı olan sözün bilmez
Yar adını desem olmaz
Düşer dillere dillere

Sefil Emrah okur yazar
Hak kelamın kimler bozar
Ayna almış zülüf düzer
Benzer güllere güllere

Evvel Bahar Yaz Ayları Gelende

Evvel bahar yaz ayları gelende
Açılmış bahçende nar memelerin
Versen de ağzıma emsem
Bal ile yoğrulmuş yar memelerin

Açma göğsün açma rakip bakıyor
Yar senin atışin beni yakıyor
Tenin misk ü amber olmuş kokuyor
Al benim yağlığım sar memelerin

Ecel kuşu gelip başa konanda
Tenim çıkıp teneşirde yunanda
Biçare Emrah da bir gün ölende
Mezarım taşına sür memelerin

Gül Yavaş Yavaş

Ala gözlerini sevdiğim dilber
Giyin al yeşili gel yavaş yavaş
Cazû kirpiklerin kana boyandı
Ağlama cananım gül yavaş yavaş

Doldur doldur nargileyi tazele
Sarardı gül benzim döndü gazele
Öz elinle indir beni mezara
Üstüme salları sal yavaş yavaş

Emrah diyer acım yerde kalmasın
Vefasız olanlar murat almasın
Gizli ağla düşmanların bilmesin
Akan gözyaşların sil yavaş yavaş

 

 

 

 

 

 

.