Menüler kısmından ayarlayınız.

Ercişli EMRAH-ŞİİRLERİ

Katar Katar Olmuş Giden Turnalar

Katar katar olmuş giden turnalar
Sizler bilirsiniz hallerimizi
Sılada sevdiğim öz anam atam
Daha gözlemesin yollarımızı

Pişirir kebabı meze ederler
Artırır az derdim taze ederler
Gündüz akşama dek ceza ederler
Akşam da bağlarlar ellerimizi

Ben de Emrah idim kendi ilime
Şahin kuşu kondururdum koluma
İpek şedde kuşanırdım belime
Şimdi kendir sıkar kollarımızı

Ercişli Emrah

SEHER YELİ

Bad-i seba sen Mevla’yı seversen
Eğlen hele bir dur seher yeli
Bir emanetim var sana vereyim
Götür nazlı yare ver seher yeli

Sen seher yelisin esersin yakın
Her sabah her seher zülfüne dokun
Yarim uykusuzdur uyartma sakın
Uyana kadar dur seher yeli

Sen seher yelisin estin yüceden
Dokunursun pencereden bacadan
Selvim uykusuzdur dünkü geceden
Sağında-solunda gez seheryeli

Emrah’ındır kurdurayım sazları
Fikrime düşmüştür Selvi sözleri
Karadır kaşları, ela gözleri
Var murada sen er seheryeli…

Kömür Gözlüm Ateşine Düşeli

Kömür gözlüm ateşine düşeli
Didem kan-yaş döker dilim dad eyler
Garip yerde yad ülkede sevdiğim
Bana senden özge kim imdad eyler

Ta ezelden oldum gamlar düşgünü
Ben feleğe minnet etmem üç günü
Yarim ne beklersin elin köşkünü
Felek ya dağıtır ya barbad eyler

Yatamadım nazlı yarin dizine
Doya doya bakamadım yüzüne
Uyma Selbi’m uyma eller sözüne
Seni mennen meni sennen yad eyler

Ayrılık şerbeti ölümden acı
Gel söyle sevdiğim nedir ilacı
Kendine mülk sanma tahtınan tacı
Felek ne umdurur ne abad eyler

Gine rengin aldı dağlar lalesi
Yıkılmış yapılmaz gönlün kalesi
Emrah’ın çektiği aşkın belası
Ne alır canımı ne azad eyler

Ercişli Emrah

Merhamet Kıl Şah’ım

Merhamet kıl Şah’ım öldürme bizi
Feleğin devrinde amanımız var
Pir elinden bile badeler içtik
O yar ile ahdu peymanımız var

O yar menim elde küllü varımdır
Namusumdur gayretimdir arımdır
Alem bilir Selvi senim yarımdır
Bizim pir elinden dermanımız var

Kayguya kanığız kargıştan beri
Ölümden pervazsız dönmeyez geri
Gönülde durdukça gül yüzlü peri
Bizim her zahmanda seyranımız var

Bize Emrah derler Karakoyunlu
Hem Karakoyunlu yiğit oyunlu
Arap at üstünde sergen boyunlu
Küroğlu’ndan açık fermanımız var

Ercişli Emrah

Şad Ol Deli Gönül Müjdeler Olsun

Şad ol deli gönül müjdeler olsun
Gelecektir benim yarim bu gece
Kesilsin kurbanlar yansın çıralar
Talan olsun bütün varım bu gece
(Talan olsun küll-i malım bu gece)

Gül dibinden gelen şadlık ünüdür
Yüreğimde tüten yar tütünüdür
Arefe geçmiştir bayram günüdür
Dedim kurban olsun canım bu gece
(Dedim yare kurban canım bu gece)

Emrah’ın sevdiği hanlar hanıdır
Al yeşil giymiştir canlar canıdır
Koynunda memeler kiraz benidir
Dedim ver ağzıma emim bu gece

Ercişli Emrah

Sallanı Sallanı Gelen Sevdiğim

Sallanı sallanı gelen sevdiğim
Söyle kömür gözlüm kimin yarisin
Kız senin derdinden derbeder oldum
Söyle dudu dillim kimin yarisin

Tuba kuşu gibi göğsü nakışlım
Koynu içi misk ü amber kokuşlum
Melaik sıfatlım melül bakışlım
Söyle ince bellim kimin yarisin

Kapında yayılır koyunla kuzu
Yerin çiçeğisin göğün yıldızı
Emrah bir gedadır sen beyin kızı
Söyle sırma tellim kimin yarisin

Ercişli Emrah

 

Uca Dağların Başından

Uca dağların başından
Perim güle güle gelir
Ondört onbeş nazeninnen
Elin vermiş ele gelir

Yeriyip terliyip izi
Humarlanıp ala gözi
Deriptir deste nergizi
Terin sile sile gelir

Emrah diyer üç-ce bayram
Olam gözlerine hayran
Ya maraldır ya da ceyran
Düşüp çölden çöle gelir

Ercişli Emrah

Çığrışır Bülbüller

Çığrışır bülbüller gelmiyor bağban
Hoyrat dost bağından gül aldı gitti
Türlü mihnet ile bir bağ bezettim
Yari ben besledim el aldı gitti

Yüz bin mihnet çektim bir daha gerek
Hayli ömür ister bir daha görek
Yari elden aldı o kara felek
Aktı gözüm yaşı sel oldu gitti

Nazlı yardan kem haberler geliyor
Dostlarım ağlıyor düşman gülüyor
Dediler ki sefil Emrah ölüyor
Kimi kazma kürek bel aldı gitti

Ercişli Emrah

Bir Sabah Uğradım Göl Kenarına

Bir sabah uğradım göl kenarına
Sunam beni gördü yüzmeğe durdu
Çalındı çırpındı çıktı kenara
Ela gözlerini süzmeğe durdu

İstedim kendimi bu göle atam
Elimi uzatıp yavruyu tutam
Bir hayal eyledim sarılıp yatam
Vefasız gönlümü üzmeğe durdu

Emrah şahin almış bugün yalçını
Yel estikçe döker bele saçını
Arzıhal eyledim visal bacını
İnci dişlerini dizmeğe durdu

Ercişli Emrah

Ağam Lütfeyle Mevla’yı Seversen

Ağam lütfeyle Mevla’yı seversen
Gel ağlatma beni iller içinde
Hakk’ı alem cümle bizi söyleşir
Dasıtan (destan) eylendik diller içinde

Ben seni seveli her giz gülmedim
Akıdup çeşmimin yaşın silmedim
Çok gülistan gezdim amma görmedim
Sencileyin gonca güller içinde

Ercişli Emrah

NUR

Geldi geçti erenlerin kervanı
Kervanı nur, seyranı nur, eli nur
Ellerinde Yaradan’ın fermanı
Fermanı nur, erkânı nur, yolu nur

Dokuz kat melaik Mevla’ya tapar
Onların şövlesi gökleri yakar
Cennet bahçesinde dört pınar akar
Pınarı nur, akarı nur, gölü nur

Sefil Emrah derki erler himmeti
Her olur olmaza etme mihneti
Çok derindir erenlerin sohbeti
Sohbeti nur, dudağı nur, dili nur

Ercişli Emrah

Sabahın Seherinde Bağlar Küncünde

Sabah seherinde bağlar küncünde
Öter sesi gelir güzel kekliğin
Çok aşıkın al kanına belendi
Öter sesi gelir güzel kekliğin

Güneyinde kuzeyinde durmalı
Bir tuğu tarlanı tora salmalı
Mor mavi çağmanlı siyah çalmalı
Yanında yavrusu güzel kekliğin

Benim yarim samur kürke büründü
Yürüdükçe etekleri süründü
Sefil Emrah kara bağrın delindi
Yetince çağına güzel kekliğin

Ercişli Emrah

Sallanı Sallanı Gelen Nevcivan

Sallanı sallanı gelen nevcivan
Selviye benzettim dallar içinde
Taramış zilfini etmiş bir gucah
Pembeye ohşattım güller içinde

Benim yarim gelişinden bellidir
Ak elleri deste deste güllüdür
Güzel seven yiğit nerden bellidir
Boynu buruh gezer eller içinde

Emrah der ki yerde yüze basmazlar
Ümidini ol Allah’tan kesmezler
Güzel sever diye adam asmazlar
Bir zaman söylenir diller içinde

Ercişli Emrah

 

 

 

 

.